Menü

Birlik

NESTEREN DAVUTOĞLU – İletişimci

Birileri, ‘Çağrıya kadınlardan hiç yazı gelmemiş…’ dedi.

Tarzımın farklı bulunması olasılığı var, ama raslantı bu ya kadınım ve Demokratik Birlik istiyorum! Yazacağım.

İzninizle sorsam? Siz yaşamınızda kendinizden,  yakınlarınızdan  gayrı,

başkalarıyla,

diğer canlılarla ilgili misiniz? Haksızlıklarla ilgili misiniz?

Değilseniz geçin.

Ama siz, biliyorum ilgilisiniz ki siyaset yoluyla toplumu dönüştürmek, değiştirmek için, daha iyi hayatlar kurulmasına gidecek bu mücadele için, yıllar, gerekirse ömürler seve seve verildi, veriliyor.

O ki yaşamı, tüm insanların eşit ve özgür bir deneyim olarak geçirmesini önemsiyorsunuz – önemsiyoruz, yapılanlara,

halka yaşatılanlara, bigane kalamayız.

Göz yumamayız!

Buna içimiz, vicdanımız, aklımız elvermez, elvermiyor.

-Bireysel katkı sunmak da yetmiyor-

Görev; karşımızda kendi pozisyonunu kaybetmemek için,

yasa, hak, hukuk dinlemeden, çıkarlarına dörder kol ve bacakla sarılıp top olmuş bir devin yapışkan varlığını eritmek.

Beklediğimize yazık.

Toplumu zehirleyen,

eşitliği çiğneyen, yaratıcılığı, rengi, çeşidi, güzeli ezen, kendinden olmayana yaşam hakkı tanımayan düzene karşı,

o yapışkan dev kukladan güçlü olmalıyız ki onu çözelim, dağıtalım.

On yaşında bir çocuğa soralım mı;

‘ Bizim yüreğimiz  sıcak, aklımız keskin, bilgimiz engin, içimiz kıpır kıpır.

Öyle oldu, böyle oldu, ayrı ayrı durup dururuz, heyecanımız aynı.

Halkımızı kucaklayıp yükselteceğimiz mücadeleyi nasıl

kazanırız güzel çocuk, de bize?’

… ‘Birlik olarak!’

Tarihte de öyle olmamış mı? Kazanmak, sesini duyurmak? Güçlerini birleştirenlerden gelelim;

obaya, loncaya, komünlere, büyük halk birliklerine…

Terazinin bir kefesinde işçi, emekçi, çiftçi, esnaf, memur, öğrenci, genç, kadın, beyaz yaka, doktor, bilişimci, profesör,

tüm sol siyaset varsa, adalet var!

Diğer kefe yerinde dursun, denge sağlanır.

Dünya dönüyor…

Türkiye’de gördüğümüz; tartışılan enflasyon, işsizliğin görünmeyen artışı, zamlar, yoksulluk, konkordato   talepleri,

bütçe açıkları…

Yokuş aşağı giden bir ekonomi.

Bizim önceliğimiz; halkın tüm zenginliklerden eşit pay alması, çoluğu çocuğuyla, tatili, dinlencesi, eğlencesi,insanca yaşaması, doğadan, buluttan, kitaptan, notadan, boyadan, kasadan,

bağdan, bahçeden, değerden pay alsın!

Konuşalım, tartışalım.

Yaza, çize, buluşa, konuşa, tartışa, anlaşa ortaklaşalım.

Lale, sümbül verip,

nergis, gül alalım…

Çocuk der ki; Başka yolu yok!

Öte yandan…

Ana Muhalefet Partisi nasıl bir siyasetle iktidar olmak istiyorsa,

o doğrultuda yol alacaktır.

Bu konuyu kim istemez, görüşlerimizi tabii belirtiriz,

merkezde  sosyal demokrasiyi andıran yeni bir hareketin, olabildiğince sosyal demokrat nitelikli olmasına çalışırız.

Ancak…

Öncelikle biz… Türkiye’nin gelecek vizyonunu benzer bir tasavvurla kurgulayan, ideolojik bakışı yakın ya da aynı olan, katılımcı demokrasiye inanan Siyasi Partiler, Sivil Toplum Örgütleri olarak, tez biraraya gelmeliyiz.

Bir ağırlık merkezi oluşturmalı, söz sahibi olmalıyız. Deneyim birleştirmeli ve önümüze

bakmalıyız.

Aynı hedef için, birlikte çalışmalı, gereken hızla yüzyüze tartışmalıyız.

Her konuda değil, temel ilkelerde birarada durmak,

halkların beklediği sevindirici haberi vermek ;

Birliğimizi açıklamak,

öyle sevindirici olacak ki…

Nereden mi biliyorum?

Biliyorum çünkü ben de halkım!

Kategoriler:   Birlik Tartışmaları, Genel

Yorumlar